1 – Kadınlarda tekrarlayan düşüklerin sebebi nedir ?
Gebeliğin ilk 20 haftası içinde embriyo yada fetüsün ve eklerinin kısmi yada tamamının uterus yani rahim dışına atılması düşük olarak adlandırılır. Her 100 gebeliğin 15 'i düşük ile sonuçlanır. Bununla birlikte kimyasal gebelik diye adlandırılan klinik olarak farkedilmeyen sessiz düşükler ile bu oran sanılanın üzerinde 50-65 % oranındadır.
Gebelik haftası ilerledikçe düşük olasılığı azalır.
Düşüğün en sık belirtisi kanama çoğu zaman da ağrıdır. Bazen fetusun canlılığı sonlansa da kalp atışı dursa da ağrı ve kanama olmadan missed abortus diye adlandırdığımız bir durum söz konusudur. Durum tesadüfen ya da takip esnasında ultrason ile farkedilir
Birbirini takip eden 3 düşük tekrarlayan düşük olarak adlandırılır ve farklı klinik takip ve tedavi gerektirir.
Araştırmalar kadınların sadece 5 % inin 2 ardışık düşük yaptığını, 3 ve daha fazla ardışık düşük yapma ihtimalinin kadınlar arasında 1 % civarında olduğunu göstermektedir. Son tanımlamalar ardışık olma şartını da kaldırmış toplam düşük sayısını dikkate almaktadır.
Yaş ile ilişkili olarak düşük ihtimali de değişkenlik göstermektedir.
30 yaş altında oran 7-15 %
30-34 yaş arası 8-21 %
35-39 yaş arası 17-28 %
40 ve üzeri 34 -52 % oranında gebelikler düşük ile sonuçlanmaktadır. 40 yaş üzeri neredeyse her 2 gebelikten 1’i düşük ile sonuçlanmaktadır.
İlk 12 hafta düşüklerde neredeyse 50-75 % kromozom bozukluğu sebep iken 13 hafta sonrası kayıplarında genetik bozukluk olma ihtimali 3 % civarındadır.
Düşükle sonuçlanan gebelikler incelendiğinde Anne yada babada genetik problem çıkma ihtimali 4-8 % dir. Neredeyse çiftlerin 96 % sı genetik olarak normal iken düşük yapmaktadır.
Azalmış over rezervi başlı başına düşük riskini artıran bir durum olarak dikkati çekmektedir. Özellikle azalan üreme gücü oluşan embriyoda anöploidi diye adlandırılan fetusta kromozom sayı anormalliği ile gebelik kaybına yol açmaktadır.
2 – Hangi hastalıklar düşüğe yol açmaktadır ?
Klinik farklılıklar hasta yaşı ve durumu farklılıkları erkek faktöründeki değişkenlikler düşük yapılan haftanın farklılıkları teşhis ve tedaviyi düzenlemede çok çok önemlidir.
Düşük nedenleri
1. Embriyoya ait kromozom bozuklukları
2. Teratojenik ilaç kullanımı
3. Rahimin doğuştan şekil bozuklukları
4. Rahimin sonradan meydana gelmiş bozuklukları
5. Tiroid hastalıkları
6. Rahim ağzı yetmezliği
7. Myomlar
8. Anne yada babada genetik problemler
9. Annede hipertansiyon
10. Sigara ya da madde kullanımı
11. Korpus luteum yetmezliği
Yukarıdaki nedenler açısından çiftler değerlendirildiğinde mutlaka bir neden tespit edilecek ve nedene yönelik tedavi ile çözüme gidilecektir.
Tekrarlayan düşüklerin sebebi anlaşılmadan standart bir tüp bebek tedavisi de çözüm olmayacaktır.
Tekrarlayan düşük nedeni ile başvuran hastada olmazsa olmaz yapılması gereken testler
1. Rahim filmi
2. Abort materyalinde genetik inceleme
3. Anne baba adayının kromozom testi
4. Tiroid hormonları
5. Toxoplasma , CMV testleri , listeria durumu, Antifosfolipid antikorları,
6. Rahim ağzı uzunluğu seri ölçümleri
7. Gebeliğin ilk dönemlerinde kan progesteron düzeyleri
8. Sperm morfoloji ve Sperm DNA hasar oranı
Gebelik embriyonun tutunması ile başlayan ve 280 günde sonuçlanan bir süreçtir. Bu süreçte embriyonun gelişimi kadar ona yatak görevi ile destek olan rahim ve tutunmasına öncülük eden endometrium yani rahim içini döşeyen hücreler ve hormonal desteğin de önemli rolü vardır.
En sık tespit ettiğimiz sorun doğuştan ve sonradan rahim anormallikleridir. Bunlar histeroskopi ile kolaylıkla düzeltilebilir. Histeroskopi kamera ve ışık kaynağı ile rahim içinin gözlenmesi ve gerektiğinde kolaylıkla düzeltilmesini mümkün kılan 100 yıl öncesinde kullanılan ve giderek teknolojiden de yararlanılarak geliştirilen bir cerrahi tedavi şeklidir. Güvenle uygulanan yöntem sayesinde rahimdeki anormalliğin düzeltilmesi sonucu neredeyse 75 % in üzerinde bir oranda canlı doğum elde edilmektedir.
3 – Kadınlarda hamile kalmayı zorlaştıran sorunlar nelerdir ?
Ebeveynlerdeki genetik bozukluklarda tüp bebek tedavisi ile embriyo üzerinde pgt veya ngs gibi tetkikler ile embriyonun anne yada babadan gelen genetik arızadan etkilenme durumu tespit edilip genetik olarak sağlıklı embriyonun transferini gerçekleştirmek suretiyle sağlıklı bir gebelikle canlı doğum gerçekleştirilebilir. Bazen ebeveynlerde herhangi bir genetik problem olmasa da bazı risk faktörlerinin varlığında prenatal genetik inceleme gerekebilir.
Risk faktörleri;
- 38 yaş üzeri gebelik planlanması
- daha önce kötü gebelik sonuçları
- tekrarlayan düşükler
- tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları
Yine kaybedilen gebeliklerde annenin geçirmekte olduğu enfeksiyonun tedavisi sonrası normal gebelik sonuçları ve canlı doğum ile yüz güldürmektedir.
Tiroid hormonu , Prolaktin hormonu seviyesi gebelik kayıplarının nedeni olabildiği gibi düzelmesi ile yine sağlıklı gebelik sonuçları ile canlı doğum ile yüz güldüren bir durumdur.
Rahim içini döşeyen ve fetusa yataklık yapan endometrium tabakasının kronik iltihabı olarak tanımlayacağımız kronik endometrit durumu klinik olarak anlaşılamayan histeroskopi ya da patolojik tanı ile anlaşılabilen ve tekrarlayan düşük ya da tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları yaşayan hasta grubunda rastladığımız ve standart antibiyotiklere cevap vermeyen farklı antibiyotik kombinasyon ve dozajı ile düzelebilen durumlardır. Tekrarlayan düşükleri olan hasta grubunda göz ardı edilmemesi gereken neredeyse hastaların 3 te birinde ki sebeptir.
Romatizmal hastalık grubunda olan ve bazı özel kan testleri ile anlaşılabilen çoğu zaman Cildiye hastalıkları veya Romatoloji hastalıkları başlığı altında tedavi edilen hastalıklarda tekrarlayan başarısız tüp bebek tedavisi ya da tekrarlayan düşükler gözlenmektedir . Vücutta var olan oto-immun antikorlar fetusun gelişimini hatta embriyonun tutunmasını olumsuz etkilemektedir.
Bu karmaşık hastalıkların ötesinde basit kan testi ile anlaşılabilen , Polikistik over hastalarında, obez hasta grubunda veya azalmış over rezervi hastalarında gözlediğimiz korpus luteum yetmezliği ya da progesteron yetmezliği durumu bir kaç kan testi ile hemen anlaşılabilir ve tedavisi çok basittir.
Servikal yetmezlik yani rahim ağzının gebelik haftası ilerledikçe artan rahim içi basıncına yenik düşmesi ve gebeliği artık taşıyamaması durumunda gebeliğin işk haftalarından itibaren vajinal ultrason ile rahim ağzı uzunluğunun ölçülerek kayıt altına alınması ve 25 mm altına düşmesi halinde rahim ağzına dikiş konulması ve erken doğum için tedbir alınması gerekir.
Netice olarak tekrarlayan gebelik kayıpları ciddiye alınması gereken bir durumdur ve çoğunlukla tespit edilebilir bir durumdur. Konunun uzmanı bir hekim ve doğru planlanmış bir algoritma ile canlı doğum ile sonuçlanır.