1 - Kısırlık nedir? Nasıl ortaya çıkar? Kimlere kısır denir?
Çiftlerin çocuk sahibi olma arzularına ve düzenli cinsel ilişkide bulunmalarına rağmen, bir yıl içerisinde gebelik elde edilememesine infertilite (kısırlık) adı verilmektedir. Düzenli ilişkiye rağmen her ay gebe kalma şansı ancak 25 % civarındadır. Korunmayan çiftlerin 85 %'inde bir yıl içerisinde gebelik oluşması beklenir. Toplumda kısırlık problemi ile karşılaşma oranı 15 % civarındadır.
İnfertilite Nedenleri
Kadına ait nedenler : 40-50 %
Erkeğe ait nedenler : 30-40 %
Her iki çifte ait nedenler : 20-25 %
Açıklanamayan infertilite : 10-15 %
2 - Erkek ve kadının yaşının kısırlık üzerindeki etkisi nedir?
Kadınlarda yumurtalıklardaki yumurta oluşturacak olan ilk ana hücreler kız çocuğu annesinin rahminde iken 5. Ay civarında yaklaşık 6-7 milyona ulaşır. Fakat gebeliğin 5. Ayından itibaren bu sayı azalır ve kız çocuğu doğduğunda yumurtalıklarında 1-2 milyon hücre kalır. Üreme ile ilgili hiçbir aktivite olmamasına ve adet görmemesine rağmen pubertede bu sayı 300 bin-400 bin civarına düşer. Sonra her ay 1 yumurta üretmek için yaklaşık olarak 30-40 yumurta fölikülü heba edilir. Sayı bittiğinde de menopoz başlar ve artık yumurta kalmaz. YANİ KADINLARDA YAŞLANMA ANNE KARNINDA İKEN BAŞLAR.
Bunun yanında 35 yaşından sonra hızlanan bu sayı azalmasına ne yazık ki kalite bozulması da eşlik eder. Öyle ki 40 yaşında atılan her 10 yumurtadan yaklaşık 5-6 sında çekirdek bozulması vardır ve bu nedenle bu yaşlardan sonra Down sendromu gibi kromozom bozuklukları daha sıklaşır. 42 yaşından sonra ise her 10 yumurtadan 8 inde bozukluk vardır. 25 yaşındaki bir kadın genellikle 2-3 ay içinde gebe kalabilirken 35 yaşın üzerindeki normal kadınlarda bu süre 6 aydan daha uzun sürebilir. Düşük yapma riski ise 30 yaşına kadar 10 %, otuzlu yaşlarda 13 %, kırklı yaşlarda 34 %'e yükselir ve elde edilen bir gebeliğin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi zorlaşır.
Erkeklerde durum böyle değildir. Sayı, hız ve morfolojik görünüm azalsa da ileri yaşlara kadar erkekde iyi kötü sperm üretimi olur. Kadınlardaki gibi belirlenmiş bir havuz yoktur. Sürekli bir üretim vardır. Erkeklerde çocukluk ve gelişme dönemlerine ait kriptorşidizm (testislerin kasık kanalı içinde kalması, zamanında torbaya inmemesi) ve düzeltilmesi için yapılan orşiopeksi ameliyatı, fıtık ameliyatları, mesane ameliyatları, testis tümörü nedeni ile testisin alınması, penise, idrar kanalına veya testislere ait geçirilmiş ameliyatlar, diyabet (şeker hastalığı), sinir sistemine ait hastalıklar ve bunlara ait geçmişte yapılmış ve halen yapılan tedaviler, ateşli hastalıklar, ergenlik döneminde geçirilen kabakulağa bağlı oluşan testis iltihaplanması (orşit), cinsel ilişki ile bulaşan hastalıklar, tüberküloz gibi enfeksiyonlar erkek kısırlığına yol açabilir. Ayrıca işyerinde veya çevrede bulunan kimyasal maddeler, zehirli gazlar, ilaçlar, sık alınan sıcak banyolar veya sıcak çalışma ortamları, radyasyon, alkol ve sigara kullanımı da nedenler arasındadır.
3 - Stres, tüketilen besinler ve genetik faktörler kısırlık üzerinde etkili midir?
Yaşam tarzı ve stres, genel sağlığımızı olumsuz etkilediği gibi üretkenliği de büyük ölçüde bozar. Sigara, çevreden ve gıdalardan aldığımız kimyasallarla birlikte stres faktörü, üreme fonksiyonlarını olumsuz etkileyen etmenlerin başında geliyor. Tek başına stres, daha ziyade kadınlarda infertilite sebebidir. Çünkü kadınlarda yumurtlama fonksiyonunu beyin idare eder. Beyin, stresi algıladığı zaman üreme fonksiyonunu durdurur.
Obezite, aşırı zayıflık, hareketsiz yaşam, karbohidrattan zengin beslenme, forme (fast food)-işlenmiş gıda tüketmek genel sağlığı ve üreme potansiyelini tehlikeye sokar. Üreme diyeti, beslenmedeki değişiklikler ile hamile kalmayı kolaylaştırmak için yapılan bir diyettir. Harvard Üniversitesi’nden iki araştırmacı kırmızı etten ve trans yağlardan fakir, sebze ve süt ürünlerinden zengin bir üreme diyeti geliştirdiler. Bu diyette; Doymuş yağlardan uzak durulmalı ve doymamış bitkisel yağ tüketilmelidir. Bitkisel protein çok, hayvansal proteinler ise daha az talınmalıdır. Yavaş sindirilen karbonhidratler ve tam yağlı süt ürünleri tercih edilmelidir. Folik asit ve B vitamini içeren multivitaminler alınmalı ve demirden zengin beslenmelidir. Bol su ve soda içilmeli ve Sağlıklı Vücut Kitle İndeksi’ne ulaşılmalıdır. Çünkü, Vücut Kitle İndeksi (VKİ)’ndeki her 1 puanlık artış (29m2/kg’dan sonra) gebe kalma şansında yüzde 4'lük bir azalmaya neden oluyor. Bunun için spor da önerilir ama çok ağır aktiviteden kaçınılmalıdır.
Ailede erken menopoz varlığı (40 yaşından önce) en önemli genetik faktördür. Özellikle akademik-iş-eğitim kaygıları nedeniyle kadınlarda evlenme veya çocuk yapma yaşı ileri yaşlara kaymıştır. Kadın ömrü uzasa da üreme ömrü kısıtlıdır ve 35 yaştan sonra azalır. Bu nedenle bu kişilerin yumurta rezervlerine baktırıp AMH başta olmak üzere hormonlarını yaptırmalarını ve riskli durumda ise yumurta dondurmalarını öneriyoruz. Kısırlığa etkisi en bilinen çevresel faktör sigaradır. Sigara içen kadınların hepsinde yumurtaların içinde bulunduğu sıvıda cotinine isimli nikotin metaboliti maddenin varlığı Tüp bebek uygulamalarında tespit edilmiştir. İşin ilginç bir tarafi sigara içmeyen ama sigara içen partnerleri olan ve çalışma ortamında sigara içilen kadınların 84 % ündede yumurtanin içinde bulunduğu sıvıda bu madde tespit edilmiştir. Yine yumurtanin içinde bulunduğu sıvıda toksin olan yani “zehirli madde” kadmiyum bulunmuştur. Günde 1 paket sigara içen bir kadın, yaklaşık 2 yıl daha erken menopoza girer. Sigara hemen bırakılmalıdır. Bir dönem kontrolsüz tarım ilaçlarının kullanılması üremeyi oldukça önemli ölçüde olumsuz etkilemiştir.
4 - Kısırlık nasıl belirlenir?
Genel olarak 1 yıllık kontrolsüz ilişki olmuş ve gebelik oluşmamışsa çiftleri test için çağırıyoruz. Ancak 1 yıl beklenmemesi gerek durumlar vardır. Kadin yasi ilerledikce gebelik elde sansi azalacagindan bu 1 yillik bekleme suresi 35 yasindan yuksek kadinlarda 6 ay ile sinirlandirilabilir. Ancak 40 yasinin uzerinde bir kadin gebelik arzu ediyorsa hic beklemeden bir sorun olup olmadigini arastirmalidir. Ayrıca adetleri 21 günden sık veya 35 günden seyrek olan kadınlar, çikolata kisti olduğu bilinenler, ailesinde erken menopoz olanlar veya kemoterapi/radyoterapi alanlar veya alması planlananlar mutlaka beklemeden bir uzmana başvurmalıdırlar. Erkekde ise çocukken geçirilmiş testis iltihabı öyküsü, ateşli havale durumu veya inmemiş testis operasonu varsa mutlaka beklenmeden müracaat yapılmadır.
Çiftler beraber doktora gitmeli erkeğin araştırılması daha kolay olacagı için spermiogram yapılarak erkeğe ait bir neden olup olmadığı araştırldıktan sonra kadın eşdeki risk faktörlerine göre ve tabii yaşına göre belirlenecek sırada tetkiklere başlanması gerekir. Mesela karın operasyonu “apendisit gibi” geçirme hikayesi olanlarda rahim filmi öne alınabilecekken adet düzensizliği olanlarda yumurtlama bozuklugunu araştırmak daha önce gerekebilir kadın eşin yası tüm bu tetkikleri biran önce yapılarak tedaviye bir an önce başlamayı gerektırecekken genç yaşlarda zamandanda maksımum yararlanarak risk faktörlerine göre araştırmaya başlamak daha doğru olabilecektir.
Daha önce yapılan testleri varsa değerlendirilir. Erkeğin değerlendirilmesi basit olduğundan 3-5 günlük cinsel perhiz sonrası sperm analizi yaptırılır. Kadının genel jinekolojik muayenesi ve rahim agzı smear testi yapılır. Jinekolojik muayenede yapılan ultrason kontrolunde rahim değerlendirilir rahimde myom olup olmadığı rahim içinin düzgün olup olmadıgı kontrol edilir ayrıca yumurtalık buyukluklerı içerdikleri antral folikül sayısı yanı yumurtalık rezervine bakılır yumurtalıkda kist olup olmadığı ekarte edilir, tuplerın içinde sıvı olup olmadığı na bakılır . Yumurtalık reservi adet 3: günü kandan bakılan AMH, FSH, LH Estrojen seviyeleri kontrol edilerek yapılır. Tüylenme şikayeti olan veya tiriod çalışmasında şüphe edilen olgularda ek hormonal testlerde istenir. Tüplerin durumunu değerlendirmek için HSG dediğimiz rahim filmi çektirilir. Lüzum görülürse laparoskopiyle tüpleri , rahımın ve yurtalıkların durumuna bakmak gerekebilir bu yöntem aynı zamanda tedavi amaçlıda kullanılabilir. Adetleri düzensiz olanlarda muhtemel yumurtlama bozukluğu vardır , bunun tespit edilmesi için adetin 21 günü progesteron tayinı istenir.