İletişim Formu

Ülkemizde rahim ağzı kanseri sıklığı nedir?

Ülkemizde rahim ağzı kanseri sıklığı nedir?

Ülkemizde her yıl 1500 kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konulmaktadır. Dünyada her yıl yarım milyonun üzerinde kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konulduğu ve her yıl 300.000 civarında kadın bu hastalıktan hayatını kaybettiği düşünüldüğünde ülkemizdeki sayılar batı ülkeleri ve sosyo-ekonomik olarak geri ülkelerle kıyaslandığında çok değilmiş gibi görünse de önlenebilir bir kanserden her yıl bu sayıda kadınımızın ciddi zarar görmesi veya hayatını kaybetmesi engellenmesi gereken bir durumdur.

Bu sayının azaltılması amacıyla T.C. Sağlık Bakanlığı ulusal bir tarama programı yürütmektedir.

Rahim ağzı kanseri düzenli kontrollerle önlenebilir mi?

Bu sorunun cevabı belki de başka hiçbir kanser türü için olmadığı kadar net “evet”tir. Rahim ağzı kanseri hemen her zaman bir virüs infeksiyonuna bağlı gelişmektedir. Bu virüsün adı HPV’dir. HPV virüsü ile infekte bir kadın uzun yıllar içerisinde bağışıklık sistemi sayesinde bu virüsü ortadan kaldıramazsa rahim ağzı kanseri riski taşır hale gelmektedir. İşte bu uzun yıllar içerisinde kanser hastalığı birden değil yavaş yavaş gelişmektedir. Kadınlar bu yıllar içerisinde düzenli olarak kontrollere gelirlerse yapılacak tarama testleri sayesinde rahim ağzı kanseri çok çok erken veya daha da iyisi henüz kansere dönmeden yakalanıp kolaylıkla tedavi edilebilir. Bu kontrollerde kadınlardan smear ve HPV testleri için örnekler alınmaktadır. Kişisel farklılıklar söz konusu olabilse de genel tarama stratejisi olarak 21 ila 30 yaş arası kadınlar düzenli smear testi ile 30 yaş üstü kadınlar ise tek başına HPV veya HPV ve smear testleri birlikte kullanılarak taranmaktadır. Bu testlerden en az birinde pozitiflik çıkması durumunda kolposkopi adı verilen ileri tetkik ile gerekirse rahim ağzından biyopsi yapılarak tanı koyuyor ve kanser için yüksek risk taşıyan durumlarda tedavi uyguluyoruz. Korunma denince elbette aşıdan bahsetmemek olmaz. Bu kanser bir virüs infeksiyonu sonucu gelişmekte olduğundan HPV aşıları rahim ağzı kanserinin önlenmesi açısından oldukça önemlidir. 

Rahim ağzı kanserinde riskli yaş grubu nedir?  

Rahim ağzı kanseri görülme sıklığı 35-55 yaşları arasında tepe noktasına ulaşsa da 21 yaşından itibaren her kadın risk altındadır. Ayrıca kanserin önlenmesi için elimizdeki fırsat olan “kanser öncesi hastalık” penceresinin kanserden 5-10 yıl öncesine rastlamakta olduğu düşünülürse 21 ila 65 yaş arası her kadının rahim ağzı kanseri için düzenli kontrole gitmesi çok önemlidir.

Rahim ağzı kanseri annelik şansını azaltır mı?

Maalesef yine net bir şekilde evet. Rahim ağzı kanseri bir kez meydana geldi mi standart tedavi rahmin tamamen alınması veya daha ileri vakalarda radyoterapi yani ışın tedavisi uygulanmasıdır. Her iki tedavide de gebelik ihtimali tamamen ortadan kalkmaktadır.

Görece erken evrede yakalanan bazı rahim ağzı kanserlerinde doğurganlık korunarak cerrahi tedavi yapılabilmektedir. Gerçekten rahim ağzı kanseri teşhisi alan ve doğurganlığını koruyarak tedavi ettiğimiz hastalarımız oluyor. Ancak daha önce de söylediğim gibi düzenli kontrollere gidilmesi kanserin erken yakalanmasından da öte henüz kanser olmadan yakalanması anne olma şansını hiç azaltmadan kanserin önüne geçmemizi sağlayacaktır.

Rahim ağzı kanserinden korunmada beslenme nasıl olmalı?

Beslenme alışkanlığı her hastalıkta olduğu gibi rahim ağzı kanserinden korunmada da önemlidir. Bunu sadece beslenme ile sınırlamamak hayat tarzı olarak tanımlamak daha doğru olur. Bağışıklık sistemiyle direkt bağlantılı olan bu kanserden korunmak için dengeli beslenme, düzenli egzersiz, stresten ve özellikle sigaradan uzak bir yaşam çok ama çok önemlidir. Yine, başlıca cinsel yolla bulaşan bir virüs olan HPV ’ye bağımlı bu kanser türünde tek eşli olmak büyük avantajdır.